Aleve Dokunmak kitabına düzenlediğimiz 3. blog turumuzun son gününde, yayınevimizi biraz olsun tanıyalım istedik. Bakalım ON8, kendini bize nasıl anlatmış :)
On sekiz ya da 18,
rüştümüzü ispatladığımız yaş ya hani;
ON8 ise biraz farklı…
rüştümüzü ispatladığımız yaş ya hani;
ON8 ise biraz farklı…
O da rüştün ispatı belki ama yalnızca edebiyat okuru olmakla ilgili bir şey ON8. Edebiyat
okurunun rüştüne erdiği an, belki.
İlle de on sekiz yaşında olmak gerekmez burada. On beş olur, yirmi beş de…
Olay şu ki, artık ne bir okul var tepemizde bizim için kitap seçen, ne de bir
sistem “onu oku, bunu oku” diyen. Varsa bile hala, tek başına her şeyi
belirlemeyen, belirleyemeyen.
Çünkü edebiyat okuruyuz artık, kendi kararını kendi veren.
Cepte biraz para ya da kütüphane kartı, gözlerimiz raflarda, kitaplıklarda,
arkadaş odalarında, internette, kataloglarda….
Sadece bize bağlı neyi okuyup, neyi okuyamayacağımız.
Ve ON8 girer devreye; isteyene. ON8 demek, yeni seçenekler demek. Yeni
okumalar, yeni konular, yeni anlatımlar demek. “Genç” deyip geçilenler, dertli
görülüp uzak duranlar, hatta “zor” diye gidilemeyenler, korkulup da kenara
atılanlar demek…
Farklı bir nefes demek…
ON8, nihayetinde edebiyat demek. Özellikle gençle buluşmayı seven bir
edebiyat, belki… ON8, gençliği anlatan, edebiyatı seven herkes için edebiyat
demek…
Sana, bana, bize, onlara…
Okurlara, yazarlara, hem genç olanlara, hem de “genç”e dair olanı
unutmayanlara…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder